İngilizce - Türkçe
on tap: to have something available; to open (a keg) with a tap teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- tap
- {i} tıkırtı
Kapıda bir tıkırtı vardı.
-There was a tap at the door.
- tap
- musluk
Boston'daki insanlar musluk suyu içiyorlar mı?
-Do people in Boston drink tap water?
Musluk suyun çok sert. Bir yumuşatma cihazı al.
-Your tap water is too hard. Get a water softener.
- tap
- delip ya da kesip içindeki sıvıyı çekmek
- tap
- tıkırtı,tıpırtı
- tap
- fıçıdan alınmış içki
- tap
- kaçak veya gizli bağlantı kurmak
- tap
- elektrik bağlantısı
- tap
- fıçı tapası
- tap
- kılavuz, burgu
- tap
- {i} hafif vuruş; tıkırtı
- tap
- {f} kaçak hat çekmek
- tap
- {f} hafifçe vurmak; tıkırdatmak
- tap
- {f} fıçının tapasını çekerek (içindeki sıvıyı) akıtmak
- tap
- delip sıvıyı akıtmak
- tap
- {f} pençe vurmak (ayakkabı)
- tap
- bağlantı kurmak
- tap
- {f} bağlantı kurmak [elek.]
- tap
- bağlamak
- tap
- {f} tıpa takmak
- tap
- {f} kademele
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
on tap: to have something available; to open (a keg) with a tap teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- tap
on tap: to have something available; to open (a keg) with a tap
Heceleme
on tap: to have some·thing available; to o·pen (a keg) with a tapTelaffuz
Resimler
Favoriler