O, otelden çok uzakta değildir.
 - It is not far away from the hotel.
Karım uzaktayken zor durumdaydım.
 - I am inconvenienced when my wife is away.
Derhal yatmaya gitsen iyi olur, yoksa soğuk algınlığın daha da kötüleşir.
 - You had better go to bed right away, or your cold will get worse.
Biz yokken eve hırsız girmiş.
 - A thief broke into the house while we were away.
Balon rüzgar tarafından bir yere taşınıyordu.
 - The balloon was carried away somewhere by the wind.
Tom'un güvenli bir yere gizlenmiş biraz parası var.
 - Tom has some money stashed away.
Beni buradan uzaklaştıracak bir tekne istiyorum.
 - I want a boat that'll take me far away from here.
O buradan hemen ayrıldı.
 - She left here right away.
Tüm öğleden sonra durmadan uyudum.
 - I slept the whole afternoon away.