of grow

listen to the pronunciation of of grow
İngilizce - Türkçe
grow
grown
büyümüş

O, adeta, büyümüş bir bebek. - He is, as it were, a grown up baby.

Kendi sorunlarınızla yüzleşecek kadar büyümüşsünüzdür. - You're grown up enough to face your own problems.

grew
f., bak. grow
grown
{s} olmuş
grew
geliş
grown
yetişkin

Çocuk bir yetişkine benziyordu. - The boy looked like a grown-up.

O çocuk sanki bir yetişkin gibi konuşuyor. - That boy talks as if he were a grown up.

grown
{f} yetiştir

Küba'da çok şeker kamışı yetiştirilir. - A lot of sugar cane is grown in Cuba.

Açık hava pazarları yerel çiftliklerde yetiştirilen gıdaları satar. - Open-air markets sell food grown on local farms.

grew
grow ol/büyüt/büyü
grown
grownups yetişkinler
grown
f., bak. grow. s. yetişkin
grown
grownup yetişkin kimse
grown
grow ol/büyüt/büyü
grown
büyümüş grownup büyümüş
grown
yetişmiş
grown
{s} olgun

Kardeşin yaşına göre çok olgun. - Your brother's awfully grown-up for his age.

Bizim çocuklarımız olgun. - Our children are grown.

İngilizce - İngilizce
grown
grew
of grow

    Heceleme

    of Grow

    Türkçe nasıl söylenir

    ıv grō

    Telaffuz

    /əv ˈgrō/ /əv ˈɡroʊ/

    Videolar

    ... path for a very different time. My path is designed in getting small businesses to grow ...
    ... grow our economy. When ' when he was asked would class size… ...