of grow

listen to the pronunciation of of grow
İngilizce - Türkçe
grow
grown
büyümüş

O, adeta, büyümüş bir bebek. - He is, as it were, a grown up baby.

Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor. - Tom can see the many weeds that had grown up around the house.

grew
f., bak. grow
grown
{s} olmuş
grew
geliş
grown
yetişkin

Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor. - Intended for children, the book entertains grown-ups.

Tom'un yetişkin bir kızı var. - Tom has a grown daughter.

grown
{f} yetiştir

Açık hava pazarları yerel çiftliklerde yetiştirilen gıdaları satar. - Open-air markets sell food grown on local farms.

Pirinç yağışlı bölgelerde yetiştirilir. - Rice is grown in rainy regions.

grew
grow ol/büyüt/büyü
grown
grownups yetişkinler
grown
f., bak. grow. s. yetişkin
grown
grownup yetişkin kimse
grown
grow ol/büyüt/büyü
grown
büyümüş grownup büyümüş
grown
yetişmiş
grown
{s} olgun

Bizim çocuklarımız olgun. - Our children are grown.

Kardeşin yaşına göre çok olgun. - Your brother's awfully grown-up for his age.

İngilizce - İngilizce
grown
grew
of grow

    Heceleme

    of Grow

    Türkçe nasıl söylenir

    ıv grō

    Telaffuz

    /əv ˈgrō/ /əv ˈɡroʊ/

    Videolar

    ... business. That's why everything I'll do is designed to help small businesses grow ...
    ... You want to see something grow. ...