o nun

listen to the pronunciation of o nun
Türkçe - Türkçe

o nun teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

onun
O zamirinin tamlayan durumu eki almış biçimi
Türkçe - İngilizce
he s
onun
his

His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions. - Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor.

His daughter is eager to go with him anywhere. - Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.

onun
her

I don't know anything about her family. - Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.

Her hands were as cold as ice. - Onun elleri buz kadar soğuktu.

onun
its

By 2030 twenty-one percent of its population will be over sixty-five. - 2030'a kadar onun nüfusunun yüzde yirmi biri altmış beş yaşından büyük olacak.

The eye of a hurricane is its center. - Bir kasırganın gözü onun merkezidir.

onun
hers

She was advised by him not to go there by herself. - Onun tarafından oraya tek başına gitmemesi tavsiye edildi.

We compared his work with hers. - Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.

onun
thereof
onun
his; her; its