His name is Tomoyuki Ogura.
- Onun adı Tomoyuki Ogura.
This is John and that is his brother.
- Bu John'dur ve o da onun biraderidir.
She promised to meet her at the coffee shop.
- Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
Her hands were as cold as ice.
- Onun elleri buz kadar soğuktu.
The eye of a hurricane is its center.
- Bir kasırganın gözü onun merkezidir.
No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself.
- Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.
She was advised by him not to go there by herself.
- Onun tarafından oraya tek başına gitmemesi tavsiye edildi.
We compared his work with hers.
- Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.