Did you hear my son play the violin?
- Oğlumun keman çaldığını duydun mu?
The trouble is that my son does not want to go to school.
- Sorun oğlumun okula gitmek istememesidir.
I have a son and a daughter. My son is in New York, and my daughter is in London.
- Benim bir oğlum ve bir de kızım var. Oğlum New York'ta ve kızım da Londra'da.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
The elder sons are now quite independent of their father.
- Şimdi büyük oğullar babalarından oldukça bağımsızlar.
He gave money to each of his sons.
- O, oğullarının her birine para verdi.
My boys are all grown up.
- Benim bütün oğullarım büyüdü.
My boys are my everything.
- Oğullarım benim her şeyimdir.