nourishment; food; study of food and the nourishment of the body

İngilizce - Türkçe

nourishment; food; study of food and the nourishment of the body teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

nutrition

beslenme

Sivrisinekler insan oğlunu tehlikeli fakat gerekli bir beslenme kaynağı olarak düşünüyorlar. - Mosquitoes consider human beings a dangerous but necessary source of nutrition.

Beslenmeye daha fazla dikkat etmelisin. - You should pay more attention to nutrition.

nutrition

besinli

nutrition

(Tıp) nütrisyon

nutrition

yiyecek

nutrition

{i} besleme

nutrition

{i} besin

Vitamin hapı bol besin içerir. - The vitamin pill contains abundant nutrition.

Şekerli içeceklerin hiçbir besin değeri yoktur ve kilo almaya önemli ölçüde etki ederler. - Sugary drinks have no nutritional value and contribute significantly to weight gain.

nutrition

{i} gıda

Patates cipsinde çok gıda yok. - There isn't much nutrition in potato chips.

nutrition

{i} beslenme; besi, besleme

nutrition

(Tıp) Besin maddesi, besin, gıda

İngilizce - İngilizce

nourishment; food; study of food and the nourishment of the body teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

{i} nutrition

Heceleme

nourishment; food; stu·dy of food and the nour·ish·ment of the bo·dy