new, fresh, late, not long passed

listen to the pronunciation of new, fresh, late, not long passed
İngilizce - Türkçe

new, fresh, late, not long passed teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

recent
son

Son zamanlarda tembelleştim. - I've been sluggish recently.

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor. - Recent advances in medicine are remarkable.

recent
yakın

Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim. - I was recently in an automobile accident.

Yakın zamanda Bay Smith ile görüşmedim. - I haven't been in contact with Mr. Smith recently.

recent
son zamanlarda

Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor. - Recently, he's been drinking too much.

Son zamanlarda tembelleştim. - I've been sluggish recently.

recent
{s} yeni

Bu yeni bir fotoğraf mı? - Is this a recent photo?

O, son zamanlarda jipini yeni bir Mersedesle değiştirdi. - He recently traded in his jeep for a new Mercedes.

recent
en son

Bu, Tom'un bulabildiğim en son resmi. - This is the most recent picture of Tom I could find.

Bu sözlük en son sürüm değil. - This dictionary isn't the most recent version.

recent
yeni (olmuş)
recent
yakında olan
recent
(İnşaat) yakın zamandaki
recent
(Denizbilim) holosen
recent
dördüncü zamana recently geçenlerde
recent
recentness yeni vuku bulma
recent
yeni olmuş
recent
(sıfat) yeni, son, son günlerdeki
recent
güncel
recent
yakında olmuş
recent
{s} yeni, yakında olmuş, son
İngilizce - İngilizce
{a} recent