nerede teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- <span class="word-self">neredespan>
- where
Where did you see the woman?
- Kadını nerede gördün?
Please tell me where you will live.
- Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.
- nere
- {i} where
Where do you want to sit?
- Nerede oturmak istiyorsun?
Please tell me where you will live.
- Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.
- nere
- what part
What part of Boston does Tom live in?
- Tom Boston'un neresinde oturuyor?
What part of Be patient don't you understand?
- Sabırlı olun'un neresini anlamıyorsun?
- nere
- whatsoever place
- <span class="word-self">neredespan>
- whereabouts
Can you account for your whereabouts on the night of the murder?
- Cinayet gecesi nerede olduğunu açıklayabilir misin?
Dan lied about his whereabouts.
- Dan nerede olduğu hakkında yalan söyledi.
- <span class="word-self">neredespan>
- wherever
Come out, come out, wherever you are!
- Dışarı çık, dışarı çık, neredeysen!
Put the box wherever you can find room for it, please.
- Sen onun için nerede oda bulabilirsen kutuyu koy, lütfen.
- neredeler
- where are they
- nerde
- wherein
- nere
- whence
- nerde
- where in
- <span class="word-self">neredespan>
- wheres
- nere
- What part of ...?/Whatever part of .../Where ...?/Wherever .../What place ...?: Burası neresi? What place is this? Bu nerenin haritası? What place is this a map of? Neren ağrıyor? Where are you aching? Kitabın neresinde? What part of the book is it in?
- nere
- what place, what part, whatsoever place
- <span class="word-self">neredespan>
- nerede How can you compare ...?/... can't be compared to ...: Cevdet nerede, Şevket nerede? You can't liken Cevdet to Şevket! Şalgam nerede, gül nerede? How can you compare a turnip to a rose?
- <span class="word-self">neredespan>
- wherein
