İşimi öğlen yemeğinden önce bitirmek istiyorum.
- Ich will meine Arbeit vor dem Mittagessen beenden.
Öğlen nerede yemek yiyorsunuz?
- Wo essen Sie zu Mittag?
Sizi öğle yemeğine davet edebilir miyim?
- Darf ich Sie zum Mittagessen einladen?
İşimi öğlen yemeğinden önce bitirmek istiyorum.
- Ich will meine Arbeit vor dem Mittagessen beenden.
Bu tren Aomori'den yarım saat geç ayrıldı, bu yüzden maalesef Tokyo'ya öğleden önce varamayacağız.
- This train left Aomori thirty minutes late, so we won't arrive at Tokyo before noon, I'm afraid.
Biz, öğleyin pizza ve tavuk yedik.
- We've eaten pizza and chicken at noon.
Öğle civarında gerçekleşti.
- It took place around midday.
Gün ortası. İnsanlar öğle yemeği yiyorlar.
- It is midday. The men are eating lunch.
Biz gün ortasında öğle yemeği yiyoruz.
- We have lunch at midday.
Bütün sahipsiz mal yarın gün ortasında atılacak.
- All unclaimed property will be disposed of at midday tomorrow.
Öğlene kadar burada olması gerekirdi.
- She was supposed to be here by noon.
Onunla öğlen randevum var.
- I have an appointment with him at noon.
Tom, Mary'nin öğle yemeğini her zaman öğle vakti yediğini söylüyor.
- Tom says Mary always eats lunch at noon.
I will have finished the work by noon.
- Ich werde gegen Mittag mit der Arbeit fertig sein.
We arrived there before noon.
- Wir kamen dort vor der Mittagsstunde an.