öğle yemeği yemek

listen to the pronunciation of öğle yemeği yemek
Türkçe - İngilizce
lunch

Tom didn't have time to eat lunch. - Tom'un öğle yemeği yemek için zamanı yoktu.

Tom invited Mary out to lunch. - Tom Mary'yi öğle yemeği yemek için dışarı davet etti.

to have lunch, to lunch
(Fiili Deyim ) have lunch

Do you know a good place to have lunch? - Öğle yemeği yemek için iyi bir yer biliyor musunuz?

Will you have time to have lunch with me? - Benimle öğle yemeği yemek için zamanın var mı?

to have lunch
{f} luncheon
öğle yemeği yeme
{i} lunching
öğle yemeği yemek