miras kalan

listen to the pronunciation of miras kalan
Türkçe - İngilizce
inherited

He just moved into an apartment he inherited from his parents. - Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı.

Dan didn't want to be taxed on the land he inherited from his mother. - Dan annesinden miras kalan arazi üzerinde vergilendirilmek istemiyordu.

{i} hand down
miras kalan kimse
(Kanun) legatee
miras kalan mimse
legatee
miras kalan varlık
hereditament
miras kalan şey
remainder
miras olarak kalan
(Kanun) hereditary
kendisine miras kalan şahıs
(Kanun) heir
miras olarak kalan
inheritable
miras kalan