mev

listen to the pronunciation of mev
İngilizce - Türkçe
milyon elektron volt
Türkçe - Türkçe
üzüm kütüğü ve çubuğu, asma
MEV'A
(Osmanlı Dönemi) Her nesnenin evveli
MEV'UD
(Osmanlı Dönemi) Söz verilmiş. Vaadedilmiş. Vâdeli. Vadesi muayyen ve mukadder olan
MEV'UD
(Osmanlı Dönemi) Evvelden takdir olunmu
MEV'UDE
(Osmanlı Dönemi) Küçükken diri diri gömülüp öldürülen kızcağız
MEV'ÜF
(Osmanlı Dönemi) Afete uğramış nesne
MEV'İD
(Osmanlı Dönemi) Va'din yerine getirildiği yer
MEV'İD
(Osmanlı Dönemi) Vaad etmek. Vaad. Söz vermek
MEV'İL
(Osmanlı Dönemi) Sel suyunun karar kıldığı yer
MEV'İL
(Osmanlı Dönemi) Sığınacak yer
MEV'İZA
(Osmanlı Dönemi) Mev'ize. Öğüt. Nasihat
MEV'İZA
(Osmanlı Dönemi) Bir cemaate veya kimseye kalbini yumuşatacak ve iyiliğe sevkedecek surette hakikatları ders vermek
MEV'İZAKÂR
(Osmanlı Dönemi) f. Nasihat veren, öğüt eden. Nâsih
İngilizce - İngilizce
mega-electron volt, 106 eV