Tom sınav için iyi hazırlandı.
- Tom was well prepared for the exam.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Hazırlanmış olmak zorunda olacağım.
- We'll have to be prepared.
Hazırlanmış olsan iyi olur.
- You'd better be prepared.
Biz hareket etmek için hazırlanmak zorundayız.
- We've got to be prepared to act.
Sami risk almak için hazırlanmak zorundaydı.
- Sami had to be prepared to take risks.
İsyancı kuvvetler döğüşmek için hazırlandı.
- Rebel forces prepared to fight.
Biz bir saldırı için hazırlandık.
- We prepared for an attack.
Tom sınav için iyi hazırlandı.
- Tom was well prepared for the exam.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Acil bir durum için hazırlıklı olmalısın.
- You must be prepared for an emergency.
Tom onun için hazırlıklı değildi.
- Tom hadn't been prepared for that.