müzisyen

listen to the pronunciation of müzisyen
Türkçe - İngilizce
musician

According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring. - Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.

The musician shook his head and pushed his little piano away. - Müzisyen kafasını salladı ve küçük piyanosunu itti.

music player
performer
viyolonsel çalan müzisyen
cellist
vurma çalgılar çalan müzisyen
percussionist
vurmalı çalgı çalan müzisyen
percussionist
zil çalan müzisyen
cymbalist
Türkçe - Türkçe
Müzikçi, müzik sanatçısı
müzisyen