lumière teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı
- [la] ışık; aydınlık; bilgi; bellilik
- aydınlat
- ışık tut
- ışık tutmak
- açık renk
- ışığı
Rica ediyorum yatmadan önce ışığı kapatmayı unutma.
-Je te prie de te rappeler d'éteindre la lumière avant d'aller au lit.
Odayı ay ışığı kapladı.
-La lumière lunaire inonda la pièce.
- ışık
Bu balıklar yüksek basınç ve ışık varlığında yaşamaya alışkındırlar.
-Ces poissons sont habitués aux hautes pressions et à la présence de lumière.
Parlak ışık gözleri bozar.
-La lumière vive blesse les yeux.
- nur
lumière teriminin Fransızca İngilizce sözlükte anlamı
- {n} illumination
- {n} light
Close the shutters and draw the curtains. There must be as little light as possible.
-Ferme les volets et tire les rideaux. Il faut qu'il y ait le moins de lumière possible.
Could you turn on the light please?
-Pourrais-tu allumer la lumière s'il te plaît ?
- {n} light, gleam, glow; luminary, spotlight
- bright light
- spotlight
They prefer the shadows rather than the spotlight.
-Elles préfèrent l'ombre à la lumière des projecteurs.