Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İngilizce - Türkçe
located before, ahead of, previous to (someone or something) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- in front of
- karşısında
Her zaman TV'nin karşısındasın.
-You're always in front of the TV.
Tom genelde tüm gün bilgisayarının karşısında oturur.
-Tom often sits in front of his computer all day.
- in front of
- in önünde
- in front of
- önü
Evimin önünde bir göl var.
-There is a lake in front of my house.
Araba, binanın önüne park edildi.
-The car is parked in front of the building.
- in front of
- önüne
Tom bir trenin önüne atlayarak intihar etti.
-Tom committed suicide by jumping in front of a train.
Tom Mary'nin önüne koyduğu şeyi yer.
-Tom eats anything Mary puts in front of him.
- in front of
- karşılaştırmak
- in front of
- -in önünde
- in front of
- önünde: in front of the building binanın önünde
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
located before, ahead of, previous to (someone or something) teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- in front of
Several people are in front of me in line. The woman next in front of me is older, probably in her fifties.
located before, ahead of, previous to (someone or something)
Heceleme
lo·ca·ted before, a·head of, pre·vi·ous to (someone or something)Resimler
Geçmiş
Favoriler