letztens teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- lately
- son zamanlarda
Son zamanlarda onu görmedim
- I have not seen him lately.
Son zamanlarda eve erken geliyorsun, değil mi?
- You've been coming home early lately, haven't you?
- recently
- son zamanlarda
Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
- Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Son zamanlarda tembelleştim.
- I've been sluggish recently.
- lately
- son günlerde
Tom son günlerde tuhaf şekilde davranıyor.
- Tom has been acting strangely lately.
Son günlerde tuhaf davranmaktaydı.
- She's been acting odd lately.
- recently
- (zarf) yeni, son günlerde, bu günlerde, yakınlarda, geçenlerde
- recently
- yeni
Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- Recently, I moved to a new apartment.
Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- Recently I moved to another apartment.
- lately
- son dönemlerde
Tom son dönemlerde burada bulunmadı.
- Tom hasn't been here lately.
- lately
- geçenlerde
- recently
- son günlerde
Tom son günlerde benim için biraz iş yaptı.
- Tom did some work for me recently.
Son günlerde Rosalie O'Connor'ı gördüm.
- I saw Rosalie O'Connor recently.
- lately
- yakın zaman önce
- lately
- yakınlarda
- recently
- bu yakında
- recently
- bu aralar
Bu aralar IT sertifikasyonlarına çalışmak için epey zaman harcıyorum.
- I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
- recently
- şu aralar
- not long ago
- Kısa süre önce, yakın zamanda
- lately
- z. son zamanlarda
