less by a semitone in interval or difference of pitch; as, a minor third

listen to the pronunciation of less by a semitone in interval or difference of pitch; as, a minor third
İngilizce - Türkçe

less by a semitone in interval or difference of pitch; as, a minor third teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

minor
yardımcı
minor
{i} üniversitede ikinci branş
minor
ikinci derecede olan
minor
(İnşaat) azınlık

Kadınlar bir azınlık değildir. - Women are not a minority.

Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek. - The new law will deprive religious minorities of their right to vote.

minor
ufak

Tom ufak bir kazaya karıştı. - Tom was involved in a minor accident.

Tom ufak yaralar aldı. - Tom received minor injuries.

minor
(Ticaret) daha önemsiz
minor
küçük

Bana babamın servetinden küçük bir pay verildi. - I was given a minor share of my father's wealth.

Giremezsin, çünkü sen bir küçüksün. - Because you're a minor, you can't enter.

minor
minör
minor
ikincil
minor
ergin olmayan çocuk
minor
daha küçük
minor
üniversitede ikinci branşa ait
minor
{i} ergin olmayan kimse, rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
kücük
minor
rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
rüştünü ispat etmemiş
minor
{s} reşit olmayan

Almanya'da 18 yaşından küçükseniz reşit olmayan bir kimsesinizdir. - In Germany you're a minor if you're younger than 18 years old.

Tom'un çalıştığı bar reşit olmayan kimselere alkollü içki sattığı için ruhsatını kaybetti. - The bar where Tom works lost its license because they had been selling alcoholic drinks to minors.

minor
önemi az
minor
{i} (üniversitede) yardımcı branş. 3
minor
(Tıp) Küçük (Parvus'un komparatif şekli), minoris
İngilizce - İngilizce
minor
less by a semitone in interval or difference of pitch; as, a minor third

    Heceleme

    less by a se·mi·tone in in·ter·val or dif·fer·ence of pitch; as, a Mi·nor third

    Telaffuz