İngilizce - Türkçe
least least is often considered to be the superlative form of little teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- least
- {s} asgari
- least
- en az
Bu kalem bana en az yüz dolara mâl oldu.
-This pencil cost me at least a hundred bucks.
Avukatlar ve oto tamircileri en az güvendiğim insanlardır.
-Lawyers and auto mechanics are the people I trust the least.
- least
- {i} en az derece
- least
- en küçük sayı
- least
- en önemsiz kimse
- least
- {s} en ufak
En ufak mutluluk bile bana çok görülüyor.
-I am grudged even the least bit of happiness.
- least
- adl.en küçük sayı
- least
- be.en az
- least
- (zarf) en az derece
- least
- {i} en az miktar
- least
- least common denomi nator en küçük ortak payda
- least
- en az derecede
- least
- least common multiple en küç
- least
- {i} en önemsiz kimse/şey
- least
- en cüzi
- least
- en önemsiz kimse veya şey
- least
- ortalama seviye
- least
- {s} en ufak, en küçük, en az, asgari. z. en az derecede
- least
- {s} en küçük
Onun kitapla ilgili en küçük bir fikri yoktu.
-He didn't have the least idea of the book.
O en küçük ortak paydaya itiraz etmeye çalışıyor.
-He's trying to appeal to the least common denominator.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
least least is often considered to be the superlative form of little teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- least
least least is often considered to be the superlative form of little
Heceleme
least least I·s of·ten con·sid·ered to be the su·per·la·tive form of lit·tleTürkçe nasıl söylenir
list list îz ôftın kınsîdırd tı bi dhi sûpırlıtîv fôrm ıv lîtılTelaffuz
/ˈlēst ˈlēst əz ˈôftən kənˈsədərd tə bē ᴛʜē so͝oˈpərlətəv ˈfôrm əv ˈlətəl/ /ˈliːst ˈliːst ɪz ˈɔːftən kənˈsɪdɜrd tə biː ðiː sʊˈpɜrlətɪv ˈfɔːrm əv ˈlɪtəl/
Resimler
Favoriler