lazım

listen to the pronunciation of lazım
Türkçe - Türkçe
Gerek, gerekli
LAZIM
Geçişsiz (fiil)
LAZIM
Gerek, gerekli: "Yaratıcı hamleler yapmak isteyen bir millet için mutlaka bir şeye inanmak lazım."- O. S. Orhon
LÂZIM
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyden aslâ ayrılmayan. Bir işte beraber bulunmasına ve vücuduna ihtiyaç olan şey
LÂZIM
(Osmanlı Dönemi) Lüzumlu, gerekli
LÂZIM
(Osmanlı Dönemi) Gr: Müteaddi olmayan LÂZIM FİİL (FİİL-İ LÂZIM) Fâilin zâtında kalan fiil. (Geldi, gitti, güldü gibi
VAKFI LAZIM
(Hukuk) Vakfeden veya yargıç tarafından fesh edilmesi olanaksız vakıf
neme lazım
Gereksiz, ihtiyaç olmama
neme lazım
Doğrusunu isterseniz, doğruyu söylemek gerekirse
neme lazım
"Bu işle ilgilenmem, buna karışmam" anlamında kullanılır
lazım