lacking of

listen to the pronunciation of lacking of
İngilizce - Türkçe

lacking of teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

lacking
eksik

Dilsel güzelliğin gelişmiş algısı hâlâ onda eksik. - A developed perception of linguistic beauty is still lacking in her.

lack of
-sizlik
lack of
sızlık
lack of
yoksunluk
lack of
yokluk
lacking
yokluk çekerek
lacking
eksik çıkmak
lacking
eksik kalan
lacking
{f} yokluğu çek
lacking
yok

O, sağduyudan yoksundur. - She is lacking in common sense.

Sağ duyudan yoksun olmalı. - He must be lacking in common sense.

lacking
kayıp
lack of
-şıklık
lack of
Lack of ...: Bir şeyin eksikliği, olmaması durumu. "lack of water: susuzluk", "lack of money: parasızlık"
lack of
eksikliği

Onun taahhütü fon eksikliğinden başarısız oldu. - His undertaking failed for lack of funds.

Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı. - The explorers began to suffer from a severe lack of food.

lacking
{s} siz
lacking
lack kal/ol
İngilizce - İngilizce

lacking of teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

lacking
present participle of lack
lacking
If something or someone is lacking in a particular quality, they do not have any of it or enough of it. She felt nervous, increasingly lacking in confidence about herself Why was military intelligence so lacking? see also lack
lacking
{s} missing, absent, without
lacking
not existing; "innovation has been sadly lacking"; "character development is missing from the book"
lacking
{e} without, needing, wanting, deficient in
lacking
inadequate in amount or degree; "a deficient education"; "deficient in common sense"; "lacking in stamina"; "tested and found wanting"
lacking of

    Heceleme

    lack·ing of

    Türkçe nasıl söylenir

    läkîng ıv

    Telaffuz

    /ˈlakəɴɢ əv/ /ˈlækɪŋ əv/