His suggestions are completely useless.
- Onun önerileri tamamen kullanışsız.
Why is machine translation useless?
- Makine çevirisi neden kullanışsızdır?
The plan was rejected as being impractical.
- Plan kullanışsız olduğu için reddedildi.
We all consider your idea to be impractical.
- Hepimiz senin fikrinin kullanışsız olduğunu düşünüyoruz.
You should try to form the habit of using your dictionaries.
- Sözlüklerini kullanma alışkanlığı oluşturmaya gayret etmelisin.
To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
- Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
Windows is the most used operating system in the world.
- Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
Uranium is used in the production of nuclear power.
- Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.
Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts.
- Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır
I want you to utilize that object.
- O nesneyi kullanmanı istiyorum.
Atomic energy can be utilized for peaceful purposes.
- Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.
That's the computer he used to write the article.
- O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.
That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition.
- O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.
Let's make use of our time wisely.
- Zamanımızı akıllıca kullanalım.
Many young people make use of their summer vacation to climb Mt. Fuji.
- Birçok genç insan yaz tatilini Fuji Dağına tırmanmak için kullanıyor.
Windows is the most used operating system in the world.
- Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
Uranium is used in the production of nuclear power.
- Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.
The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them.
- Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.
Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts.
- Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır
Sami was wielding a knife.
- Sami bir bıçak kullanıyordu.
Do you know how to wield an épée?
- Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?
Notice how the player uses his elbows.
- Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.
Do you usually use a pick when you play the guitar?
- Gitar çaldığında bir mızrap kullanıyor musun?