kli̇ni̇k

listen to the pronunciation of kli̇ni̇k
Türkçe - İngilizce

kli̇ni̇k teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

klinik
clinic

The number of people who visit aestethic clinics have been on the rise these last years. - Estetik kliniklerini ziyaret eden insanların sayısı bu son yıllarda artmaktadır.

The clinical records in most hospitals are kept in alphabetical order. - Pek çok hastanede klinik kayıtları alfabetik sıraya göre tutulur.

klinik
clinical

The clinical records in most hospitals are kept in alphabetical order. - Pek çok hastanede klinik kayıtları alfabetik sıraya göre tutulur.

The clinical evidence for the effect of acupuncture in the treatment of SAR is still controversial. - SAR tedavisinde akupunkturun etkisiyle ilgili klinik kanıtlar hala tartışmalıdır.

klinik
nursing home
klinik
clinic; clinical
klinik
institute
klinik araştırmalar
(Tıp) clinical trials
klinik açıdan
(Tıp) clinically
klinik deneme
(Tıp) clinical trial
klinik deneyim
(Tıp) clinical experience
klinik değerlendirme
(Ticaret) clinical evaluation
klinik eğitim
clinical education
klinik farmakoloji
(Tıp) clinical pharmacology
klinik hikaye
(Tıp) clinical history
klinik kimya
(Tıp) clinical chemistry
klinik muayene
(Tıp) clinical
klinik olmayan
nonclinical
klinik patoloji
(Tıp) clinical pathology
klinik psikolojisi
(Pisikoloji, Ruhbilim) clinical psychology
klinik seyir
(Tıp) clinical course
klinik tablo
(Tıp) manifestation
klinik tanı
(Tıp) clinical diagnosis
klinik termometre
clinical thermometer
klinik tıp
(Tıp) clinical medicine
klinik çalışmalar
clinical trials
klinik öykü
(Tıp) clinical history
klinik özellikler
(Tıp) clinical features
klinik belgeleme
(Tıp) clinical documentation
klinik deneme formülü
(Tıp) clinical trial formula
klinik deney
clinical experiment
klinik depresyonu
(Pisikoloji, Ruhbilim) clinical depression
klinik enformatik
(Tıp) clinical informatics
klinik epidemioloji
(Biyoloji) clinical epidemiology
klinik eşdeğerlilik
(Tıp) clinical equivalance
klinik gelişme
clinical development
klinik hemşiresi
(Tıp) clinic nurse
klinik olmayan değerlendirme
nonclinical overview
klinik protokoller
(Tıp) clinical protocols
klinik protokoller
medical protocols
klinik psikiyatrisi
(Pisikoloji, Ruhbilim) clinical psychiatry
klinik psikolog
(Tıp) clinical psychologist
klinik psikologu
(Pisikoloji, Ruhbilim) clinical psychologist
klinik taşı
(Tıp) clinical stone
klinik tedavi uzmanı
clinician
klinik tip
(Pisikoloji, Ruhbilim) clinical type
klinik toksikoloji
(Tıp) clinical toxicology
klinik vaka
certifiably insane
klinik vaka
(deyim) a hard case
klinik yöntem
(Pisikoloji, Ruhbilim) clinical method
klinik özellik
(Tıp) clinical feature
klinik
clinically

Tom is clinically depressed. - Tom klinik olarak depresyondadır.

gezici klinik
clinicar
klinik
{i} infirmary
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) yun. Hastaya bakılan yer
(Osmanlı Dönemi) Ders gösterilen hastahane koğuşu
KLiNiK
Hastanın bakıldığı, muayene edildiği yer: "Onu, anlamını yitiren kliniğe ayaklarının alışkanlığı götürüyordu."- T. Buğra
KLiNiK
Hekim olacak öğrencilerin hasta başında uygulamalı olarak ders gördükleri hasta koğuşu
KLiNiK
Vücut muayenesinde görülen (hastalık belirtisi)
klinik
Hasta bakılan yer
klinik
Hastanın bakıldığı, muayene edildiği yer
Klinik
seriri
kli̇ni̇k