kiralanmamış

listen to the pronunciation of kiralanmamış
Türkçe - İngilizce
untenanted
{a} having not tenant, quite empty
Not leased to or occupied by a tenant; unoccupied
kirala
{f} hire

Hire a minivan by the hour. - Saatle mini karavan kirala.

We hired a guide for our white-water rafting trip. - Beyaz-su rafting yolculuğumuz için bir rehber kiraladık.

kirala
{f} rent

I'd like to rent a car. - Bir araba kiralamak istiyorum.

I rent a room by the month. - Ben bir aylığına bir oda kiraladım.

kirala
{f} renting

Tom is planning on renting a house on Park Street. - Tom Park Caddesinde bir ev kiralamayı planlıyor.

Renting a car was the best option. - Araç kiralamak en iyi seçenekti.

kirala
{f} charter

I would like to charter a yacht. - Bir yat kiralamak istiyorum.

They chartered a bus for the firm's outing. - Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.

kirala
{f} hiring

In addition to hiring me, he gave me a piece of advice. - Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.

kirala
{f} rented

Tom rented a snowboard. - Tom bir snowboard kiraladı.

Tom rented a tuxedo for the prom. - Tom okul balosu için bir smokin kiraladı.

kirala
{f} lease

I think I will buy the red car, or I will lease the blue one. - Sanırım kırmızı arabayı alacağım, yoksa mavi olanını kiralayacağım.

Tom leased an office. - Tom bir ofis kiraladı.

kirala
{f} hired

I hired a boat by the hour. - Saatle tekne kiraladım.

The group hired a guide to lead the hike. - Grup yürüyüşe öncülük edecek bir rehber kiraladı.

kirala
{f} leased

Tom leased an office. - Tom bir ofis kiraladı.

kirala
chartered

They chartered a bus for the firm's outing. - Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.