kedicik

listen to the pronunciation of kedicik
Türkçe - İngilizce
{i} kitty
pussycat

O grey pussycat, please don't purr. Grandpa might hear you. - O gri kedicik, lütfen mırıldama. Büyükbabam seni duyabilir.

kedi
{i} cat

Is the cat on the chair or under the chair? - Kedi, sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı?

I see your cat in the garden. - Bahçede kedini görüyorum.

kedi
pussy

O grey pussycat, please don't purr. Grandpa might hear you. - O gri kedicik, lütfen mırıldama. Büyükbabam seni duyabilir.

Can I stroke your pussy? - Kedini okşayabilir miyim?

kedi
kitty

Only the blackest of hearts could leave that poor kitty out on the street in the cold. - Sadece katı kalpli biri şu zavallı yavru kediyi bu soğukta sokağa terkedebilir.

The kitty is trying to hide from the rain. - Yavru kedi yağmurdan saklanmaya çalışıyor.

kedi
feline
kedi
pussycat

O grey pussycat, please don't purr. Grandpa might hear you. - O gri kedicik, lütfen mırıldama. Büyükbabam seni duyabilir.

kedi
puss

Can I stroke your pussy? - Kedini okşayabilir miyim?

O grey pussycat, please don't purr. Grandpa might hear you. - O gri kedicik, lütfen mırıldama. Büyükbabam seni duyabilir.

kedi
(Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: kedigiller) cat, domestic cat, house cat
kedi
the cat
kedi
moggy
kedi
cat, pussy, pussycat
Türkçe - Türkçe

kedicik teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Kedi
pisik
Kedi
(Osmanlı Dönemi) HİRR
Kedi
(Osmanlı Dönemi) HERS
Kedi
kada
Kedi
(Osmanlı Dönemi) HAYTEL
Kedi
pisi
Kedi
hir
Kedi
pisipisi
Kedi
(Osmanlı Dönemi) TAVVAFE
Kedi
(Osmanlı Dönemi) KITTAVŞ
Kedi
gata
kedi
Kedigillerden, köpek dişleri iyi gelişmiş, kasları çevik ve kuvvetli evcil veya yabani, küçük memeli hayvan (Felis domesticus)
kedi
Zoolojide, Felis domesticus olarak tanımlanan köpek dişleri iyi gelişmiş kasları çevik ve kuvvetli evcil veya yabani, küçük memeli hayvan
kedicik