The sea bottom is still unexplored.
- Deniz dibi hala keşfedilmemiş.
The Sagittarius and Perseus Arms of the galaxy remained unexplored for thousands of years.
- Galaksinin Yay ve Kahraman kolları binlerce yıl keşfedilmemiş olarak kaldı.
We're in uncharted territory here.
- Biz burada keşfedilmemiş bölgedeyiz.
Who discovered America?
- Amerika'yı kim keşfetti?
He discovered a new star.
- Yeni bir yıldız keşfetti.
Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests.
- Avcılık, sualtı dalış, balıkçılık ve keşfetme onun ilgi alanları arasındadır.
I am looking forward to exploring this country and having many adventures.
- Bu ülkeyi keşfetmeyi ve bir sürü macera yaşamayı sabırsızlıkla bekliyorum.
He wants to explore the uninhabited island.
- O, ıssız ada keşfetmek istiyor.
He hopes to explore the uninhabited island.
- Issız adayı keşfetmeyi umuyor.