kaslı

listen to the pronunciation of kaslı
Türkçe - İngilizce
muscular

He's tall and muscular. - O, uzun boylu ve kaslıdır.

Arnold was striving to be the most muscular man in the world. - Arnold dünyadaki en kaslı adam olmak için çabalıyordu.

well built
muscle bound
muscled
well knit
muscular, brawny
beefy
wellbuilt
{s} brawny
kas
{i} muscle

Their muscles are stiff. - Onların kasları sert.

Jim pulled a muscle in his leg while skiing. - Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.

kaslı vücut
toned body
kaslı vücut
muscular body
kaslı erkek fotoğrafı
beefcake
kas
muscular

The vagina is a muscular tube. - Vajina kaslı bir tüptür.

My muscular strength has weakened from lack of exercise. - Egzersiz eksikliğinden kas gücüm zayıfladı.

kas
tensor
kas
supercilium
kas
eye brow
kas
muscle; muscular
kas
myo
kas
brawn
kas
thew
çok kaslı ve güçlü
(Argo) as fit as a mallee bull
Türkçe - Türkçe
Kasları gelişmiş olan, adaleli
Kas
adale
kas
Tellerden oluşan ve kasılarak vücut hareketlerini sağlayan organ ve bu organın telsi dokusu, adale
kaslı