After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
- Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Visitors to that town increase in number year by year.
- Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
He lived in a small town nearby.
- Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.
The fugitive surfaced in a small town fifty miles from here but then disappeared again.
- Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.
A little village is situated in between both towns.
- Küçük bir köy, iki kasaba arasında yer alır.
What's the difference between a village and a town?
- Bir köy ve bir kasaba arasındaki fark nedir?
The townspeople like to eat thick steaks.
- Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.
The townspeople cheered.
- Kasaba halkı alkışladı.
The townsfolk were frightened by the earthquake.
- Kasaba halkı deprem tarafından korkutuldu.
Ghost towns are not completely unpopulated, are they?
- Hayalet kasabalar tamamen boş değil, değil mi?
Ghost towns are creepy.
- Hayalet kasabalar ürperticidir.