kasıtlı olarak

listen to the pronunciation of kasıtlı olarak
Türkçe - İngilizce
deliberately

He deliberately kept on provoking a confrontation. - O, kasıtlı olarak bir çatışmayı provoke etmeye devam etti.

He deliberately ignored me when I passed him in the street. - Ben sokakta onu geçtiğimde o kasıtlı olarak beni görmezden geldi.

intentionally

I'm never gonna intentionally get drunk. - Ben asla kasıtlı olarak sarhoş olmayacağım.

He broke the window intentionally. - O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.

wilfully
of malice prepense
on purpose
with malice prepense
purposely

You purposely gave the wrong answer, didn't you? - Kasıtlı olarak yanlış cevap verdin, değil mi?

Did you do that purposely? - Onu kasıtlı olarak mı yaptın?

kasıtlı olarak