kasırga

listen to the pronunciation of kasırga
Türkçe - İngilizce
whirlwind
hurricane

Hurricanes are violent storms. - Kasırga demek azgın fırtına demektir.

The American news is reporting that Hurricane Irene is as big as Europe, which is a bit of an exaggeration. - Amerikan haber Irene Kasırgası'nın Avrupa kadar büyük olduğunu bildiriyor, bu biraz abartıdır.

tornado

The tornado destroyed the whole village. - Kasırga bütün köyü mahvetti.

Tom's cat was carried away by a tornado. - Tom'un kedisi bir kasırga tarafından sürüklendi.

twister
whirlwind; tornado; cyclone
squall
typhoon

He stood close to her and tried to protect her from the typhoon. - O, ona yakın durdu ve onu kasırgadan korumaya çalıştı.

We couldn't go out because of the typhoon. - Kasırgadan dolayı dışarı çıkamadık.

storm

Hurricanes are violent storms. - Kasırga demek azgın fırtına demektir.

Hurricanes are violent storms. - Kasırgalar şiddetli fırtınalardır.

cyclone
hurricane, cyclone
twist
vortices
windstorm

The windstorm blew away roofs and uprooted many trees. - Kasırga çatıları uçurdu ve birçok ağacı kökünden söktü.

tourbillion
ripsnorter
whirlwjnd
kasırga merkezi
storm center
ulusal kasırga merkezi
(Meteoroloji) national hurricane center
[der] kasırga, siklon
[Der] hurricanes, cyclones
kasırgalar
tornadoes
Türkçe - Türkçe
Duyguların patlak verişi, büyük heyecan, coşku: "Bu, içimdeki şiiri, kasırgayı, hemen dindirdi."- H. E. Adıvar
çok şiddetli ve çevrintili bir yel
Hızı saatte 120 km'yi aşan çok güçlü fırtına: "Bu ağaç yalnız büyük bir kasırga ile silkeleniyor."- P. Safa
Duyguların patlak verişi, büyük heyecan, coşku
Hızı saatte 120 km yi aşan çok güçlü fırtına
(Osmanlı Dönemi) İ'SAR
KASIRGA
(Osmanlı Dönemi) Çevrintili rüzgâr. Tozu ve toprağı birbirine katarak, ağaçları sökerek bir an esip kesilen rüzgâr
kasırga