kamp yapma

listen to the pronunciation of kamp yapma
Türkçe - İngilizce
{i} camping

I should've gone camping with you guys last weekend. - Geçen hafta sonu siz arkadaşlarla kamp yapmaya gitmeliydim.

Tom decided that it wouldn't be much fun to go camping alone. - Tom tek başına kamp yapmaya gitmenin eğlenceli olmayacağına karar verdi.

obtaining
kamp yapmak
{f} camp

Both Tom and Mary like camping. - Hem Tom hem de Mary kamp yapmaktan hoşlanıyor.

Tom and Mary both like camping. - Tom ve Mary ikisi de kamp yapmaktan hoşlanıyor.

kamp yap
{f} camp

Tom decided that it wouldn't be much fun to go camping alone. - Tom tek başına kamp yapmaya gitmenin eğlenceli olmayacağına karar verdi.

We camped there over the holiday. - Tatil boyunca orada kamp yaptık.

kamp yapmak
set up a camp
kamp yapmak
pitch a camp
kamp yap
{f} camping

Tom likes camping on the beach. - Tom sahilde kamp yapmayı sever.

My father suggested that we should go camping. - Babam kamp yapmaya gitmemizi önerdi.

kamp yapmak
to camp