Türkçe - İngilizce
kahvaltı teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- breakfast
I didn't have breakfast this morning.
-Bu sabah kahvaltı yapmadım.
She often eats breakfast there.
-O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- snack, light refreshment
- brekkie
- to breakfast
- tiffin
- kahvaltı etmek
- have breakfast
- kahvaltı da
- breakfast
- kahvaltı hazır
- breakfast is served
- kahvaltı hazır
- breakfast is ready
- kahvaltı yapmak
- Have breakfast
- kahvaltı büfesi
- buffet breakfast
- kahvaltı dahil bir gecelik ne kadar
- How much for a night including breakfast
- kahvaltı dahil bir oda ne kadar
- How much for a room including breakfast
- kahvaltı dahil değil
- Breakfast is not included
- kahvaltı dahil mi
- Is breakfast included
- kahvaltı etmek
- break one's fast
- kahvaltı etmek
- to have breakfast, to breakfast
- kahvaltı etmek/yapmak
- 1. to have breakfast, breakfast. 2. to have a snack
- kahvaltı ile öğle yemeği birleştirilen öğün
- brunch
- kahvaltı saat 8 ile 10 arası vardır
- Breakfast is served from 8 till 10 a.m
- kahvaltı saatiniz kaçta başlıyor
- What time do you open for breakfast
- kahvaltı takımı
- set of breakfast dishes, breakfast set
- continental kahvaltı
- (Turizm) continental breakfast
- geç kahvaltı
- late breakfast
- kahvaltılar
- breakfasts
- ayaküstü kahvaltı
- hurry up breakfast
- açık havada kahvaltı
- alfresco breakfast
- fiyata kahvaltı dahil mi
- Does the price include breakfast
- kontinental kahvaltı
- continental breakfast
- kontinental kahvaltı rica ediyorum
- I would like a continental breakfast
- mısır gevreği ve meyve suyu içeren kahvaltı
- continental breakfast
- oda kahvaltı
- bed-and-breakfast
- oda kahvaltı ne kadar
- How much is it for bed and breakfast
- oda ve kahvaltı dahil konaklama
- half pension
- yarın sabah için kahvaltı siparişi vermek istiyorum
- I'd like to order breakfast for tomorrow
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
kahvaltı teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- Bu biçimde düzenlenmiş yemek
- Genellikle sabahları yenilen hafif yemek
- Bu biçimde düzenlenmiş yemek: "Bu sabah kahvaltı sofrasında üç kişiyiz."- Y. Z. Ortaç
- Genellikle sabahları yenilen hafif yemek: "Sabah kahvaltısından sonra otelimden çıktım."- A. Haşim
- (Osmanlı Dönemi) LÜHNE
- (Osmanlı Dönemi) AHAR
- (Osmanlı Dönemi) ULKA
- KAHVALTI
- (Osmanlı Dönemi) t. Sabah ve ikindi vakitleri yenilen hafif yemek
- kahvaltı etmek
- Hafif yiyeceklerle karın doyurmak