kıymıklar

listen to the pronunciation of kıymıklar
Türkçe - İngilizce
flinders
plural form of flinder
fragments, splinters
British explorer who mapped the Australian coast (1774-1814)
Small pieces or splinters; fragments
kıymık
splinter

Tom had a splinter in his finger, so he asked Mary to help him get it out. - Tom'un parmağında bir kıymık vardı, bu yüzden onu çıkarması için Mary'nin ona yardım etmesini rica etti.

I have a splinter in the palm of my hand. - Avucumun içinde bir kıymık var.

kıymık
(Matbaacılık, Basımcılık) debris
kıymık
sliver
kıymık
beet slices
kıymık
shiver
kıymık
splinter, sliver; (şeker) beet slices
kıymık
cutting
kıymık
spall
kıymık
splinter, sliver
kıymık
shive
kıymık
splint

I have a splinter in the palm of my hand. - Avucumun içinde bir kıymık var.

Tom had a splinter in his finger, so he asked Mary to help him get it out. - Tom'un parmağında bir kıymık vardı, bu yüzden onu çıkarması için Mary'nin ona yardım etmesini rica etti.

Türkçe - Türkçe
kıymıklar