jewels, collectively; as, a bride's jewelry

listen to the pronunciation of jewels, collectively; as, a bride's jewelry
İngilizce - Türkçe

jewels, collectively; as, a bride's jewelry teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

jewelry
{i} mücevherat

Neden büyük annenin mücevheratını çaldın? - Why did you steal your grandmother's jewelry?

Tom kesinlikle mücevherata çok para harcıyor. - Tom certainly spends a lot of money on jewelry.

jewelry
{i} takı

Bazı erkekler takı takar. - Some men wear jewelry.

Ben gümüş takılarımı takıyorum. - I am wearing my silver jewelry.

jewelry
mücevher

Onun mücevher kutusunu elden çıkarmak zorunda kaldı. - She had to part with her jewelry box.

Tom kesinlikle mücevherata çok para harcıyor. - Tom certainly spends a lot of money on jewelry.

jewelry
bkz.jewellery
jewelry
{i} kuyumculuk
İngilizce - İngilizce
jewelry