Tom'un yüzünde şaşkın bir ifade vardı.
- Tom had a confused look on his face.
Tom çok şaşkın görünüyor.
- Tom looks very confused.
Tom kafası karışmış görünüyor.
- Tom appeared confused.
Sanırım Tom'un kafası karışmış.
- I think Tom is confused.
Kafası karışmak kolaydır.
- It's easy to get confused.
Onların kafası karışık, değil mi?
- They are confused, aren't they?
Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır.
- The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place.
Odam o kadar darmadağın ki birini eve davet etmek için çok utanıyorum.
- My room is so cluttered that I'm too embarrassed to invite anyone in.
Darmadağın bir evde yaşamak çok streslidir.
- Living in a cluttered home is very stressful.