Tom çok şaşkın görünüyor.
- Tom looks very confused.
Tom şimdi tamamen şaşkın.
- Tom is now totally confused.
Tom biraz kafası karışmış görünüyor.
- Tom seems to be a tad confused.
Sanırım Tom'un kafası karışmış.
- I think Tom is confused.
Kafası karışmak kolaydır.
- It's easy to get confused.
Umutsuzum ve kafam karışık.
- I'm desperate and confused.
Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır.
- The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place.
Tom yıllardır kötü bir şekilde darmadağın edilmiş garajını temizlemeye niyetleniyor.
- Tom's been meaning to clean out his badly cluttered garage for years.
Odam o kadar darmadağın ki birini eve davet etmek için çok utanıyorum.
- My room is so cluttered that I'm too embarrassed to invite anyone in.