in a serious or literal manner teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- seriously
- cidden
Ama cidden, ben gülerken bölüm 21 neredeyse beni ağlatıyordu.
-Seriously though, episode 21 made me almost cry while laughing.
Cidden benimle yarışmak istiyor musun?
-Do you seriously want to race me?
- seriously
- ciddi olarak
Boşanmayı ciddi olarak düşünüyor musun?
-Are you seriously thinking about divorce?
Gitmeyi ciddi olarak düşünüyor musun?
-Are you seriously thinking about going?
- seriously
- ciddiyetle
Tom neden önerimizi ciddiyetle kabul etmedi?
-Why wouldn't Tom take our offer seriously?
- seriously
- ciddi bir şekilde
Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
-Take things a little more seriously.
Tom ciddi bir şekilde yaralandı ve kanaması vardı.
-Tom was seriously wounded and bleeding.
- seriously
- ağır şekilde
Barney ağır şekilde yaralandı.
-Barney was wounded seriously.
- seriously
- ağır
Dr. Kim gelmeden önce bir hafta boyunca çocuğu ağır hasta olmuştu.
-Her child had been seriously ill for a week before Dr. Kim arrived.
Barney ağır şekilde yaralandı.
-Barney was wounded seriously.
İlgili Terimler
in a serious or literal manner teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- seriously