i̇sti̇dat

listen to the pronunciation of i̇sti̇dat
Türkçe - Türkçe
(Hukuk) İşe yatkınlık
istidat
Yaradılıştan gelen veya sonradan edinilmiş yetenek
istidat
Yeteneği olan kimse: "Belki de büyük bir istidat düşmüştü elimize..."- T. Buğra
istidat
Yaradılıştan gelen veya sonradan edinilmiş yetenek: "Her bulunduğu yerin hâkim ve sahibi kesilmek istidadında bir erkekti."- R. N. Güntekin
istidat
Yeteneği olan kimse