i̇ngi̇ltere

listen to the pronunciation of i̇ngi̇ltere
Türkçe - İngilizce

i̇ngi̇ltere teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

İngiltere
{i} England

England and Scotland were unified on May 1, 1707, to form the Kingdom of Great Britain. - İngiltere ve İskoçya, 1 Mayıs 1707'de birleşti ve Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturdu.

She is coming from England. - O İngiltere'den geliyor.

ingiltere
England

Her book is famous not only in England but also in Japan. - Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.

She is coming from England. - O İngiltere'den geliyor.

ingiltere
united kingdom

Why are you visiting the United Kingdom? - Neden İngiltere'yi ziyaret ediyorsun?

Laurie is going to the United Kingdom for vacation. - Laurie tatil için İngiltere'ye gidiyor.

İngiltere
Blighty
İngiltere
Albion
İngiltere
(Konuşma Dili) Great Britain
İngiltere
Great Britain

England and Scotland were unified on May 1, 1707, to form the Kingdom of Great Britain. - İngiltere ve İskoçya, 1 Mayıs 1707'de birleşti ve Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturdu.

Argentina fought a war with Great Britain over the Falkland Islands. - Arjantin, Falkland Adaları için İngiltere'yle savaş yaptı.

İngiltere
John Bull
ingiltere bankası
(Kanun,Ticaret) bank of england
ingiltere ingilizcesi
british english
ingiltere konsolosluğu
(Politika, Siyaset) british consulate
ingiltere kraliçesi
queen of england
ingiltere
Albion
ingiltere
uk
ingiltere yasama meclisi
British legislators
ingiltere'de üretilen sentetik lif
synthetic fibers produced in Britain
ingiltere'nin bilinen en eski adı
Britain's oldest known name
Dört Taraflı (ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya) Standartlaştırma Anlaşması
(Askeri) quadripartite standardization agreement
avam kamarası (ingiltere)
(Politika, Siyaset) house of commons
avam kamarası (ingiltere)
(Politika, Siyaset) british house of commons
ingiltere akademisi
(Eğitim) british academy
ingiltere baş konsolosluğu
(Politika, Siyaset) british consulate general
ingiltere quarto
(Bilgisayar) uk quarto
toplu dua kitabı (ingiltere)
(Tarih) book of common prayer
uzun parlamento (ingiltere)
(Tarih) long parliament
yeni örnek ordu (ingiltere)
(Tarih) new model army
İngiltere
{s} English

The Normans' conquest of England had a great effect on the English language. - Normanların İngiltere'yi istila etmesinin İngiliz dili üzerinde çok büyük etkisi olmuştur.

She didn't speak English when she arrived in England. - O İngiltere'ye geldiğinde İngilizce bilmiyordu.