iş arkadaşı

listen to the pronunciation of iş arkadaşı
Türkçe - İngilizce
{i} associate
{i} colleague

Go and speak to my colleague. - Git ve iş arkadaşımla konuş.

His colleagues gave him a present when he retired. - O ,emekli olduğu zaman iş arkadaşı ona bir hediye aldı.

co worker
(Ticaret) commercial friend
(Ticaret) coworker

Mary saw Tom flirting with a coworker. - Mary Tom'un bir iş arkadaşıyla flört ettiğini gördü.

This clothing is my coworker's, not mine. - Bu kıyafetler benim iş arkadaşımın, benim değil.

opposite number
Co-worker, colleague, workfellow, yokefellow, yokemate
cooperator
workfellow
yokefellow
collaborator

They are collaborators. - Onlar iş arkadaşıdırlar.

yokemate
co_worker
İş arkadaşı
co-worker

Dan got a lucky cat figurine from a co-worker for his birthday. - Dan doğum günü için bir iş arkadaşından şanslı kedi heykelciği aldı.

Tom injured a co-worker. - Tom bir iş arkadaşını yaraladı.

iş arkadaş
workmate

Tom's self-confidence was shattered after his boss dressed him down in front of his workmates. - Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı.

My boyfriend and I were workmates. - Erkek arkadaşım ve ben iş arkadaşlarıydık.

Türkçe - Türkçe

iş arkadaşı teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

İş arkadaşı
koldaş