having two or more separate aspects

listen to the pronunciation of having two or more separate aspects
İngilizce - Türkçe

having two or more separate aspects teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

mixed
karışık

Ona karşı duygularımız karışık. - Our feelings towards him are mixed.

O, ona karışık sinyaller verdi. - She gave him mixed signals.

mixed
{s} karma

Sen karma şirkette söylediklerin konusunda daha dikkatli olmalısın. Ben sadece senin şaka yaptığını biliyorum, ama herkes anlamayacaktır. - You should be more careful about what you say in mixed company. I know you're just joking, but not everyone would understand.

Sovyetler Birliği ve Batılı Müttefikler arasındaki ilişkiler karmaşıktı. - Relations between the Soviet Union and the western Allies were mixed.

mixed
katkılı
mixed
fonograf
mixed
{f} karıştır

Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı. - Mary mixed the ingredients to make a cake.

Eski püskü bazı şeylerle karıştırdı. - He is mixed up with something shabby.

mixed
çeşitli
mixed
{f} karıştır: adj.karışık
mixed
karma karışık
mixed
{s} melez

Tamamen Asyalı gibi görünmesine rağmen Takahaşi'nin melez olduğunu duydum. - Although Takahashi looks completely Asian, I've heard he's of mixed blood.

mixed
karıştırılmış
mixed
{s} katışık
mixed
mixed marriage değişik din ve milletten
mixed
{f} karıştır: adj.karma
mixed
kanşık
mixed
mixed doubles tenis her iki tarafta birer kadınla birer erkek olarak oynanılan oyun
mixed
(Askeri) KARIŞIK: Topçuda; eşit miktarda hem havada hem satıhta paralanan bir grup atımın, yalnız paralanma yüksekliği için uygulanan atım kıymetlendirmesi
mixed
çiftler mixed fractiontam sayılı bayağı kesir mixed group karma grup
mixed
(sıfat) karışık, melez, karma, katışık, karışmış
İngilizce - İngilizce
mixed
having two or more separate aspects

    Heceleme

    ha·ving two or more sep·a·rate aspects

    Türkçe nasıl söylenir

    hävîng tu ır môr seprıt äspekts

    Telaffuz

    /ˈhavəɴɢ ˈto͞o ər ˈmôr ˈseprət ˈaˌspekts/ /ˈhævɪŋ ˈtuː ɜr ˈmɔːr ˈsɛprət ˈæˌspɛkts/