having intersecting lines or figures

listen to the pronunciation of having intersecting lines or figures
İngilizce - Türkçe

having intersecting lines or figures teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

knotted
{s} karışık
knotted
{f} düğümle

Tom ipi güvenli bir biçimde düğümledi. - Tom knotted the rope securely.

knotted
düğümlenmiş
knotted
{s} düğümlü
knotted
{s} budaklı
knotted
{s} çetrefilli
İngilizce - İngilizce
knotted
having intersecting lines or figures

    Heceleme

    ha·ving intersecting lines or figures

    Türkçe nasıl söylenir

    hävîng întırsektîng laynz ır fîgyırz

    Telaffuz

    /ˈhavəɴɢ ˌəntərˈsektəɴɢ ˈlīnz ər ˈfəgyərz/ /ˈhævɪŋ ˌɪntɜrˈsɛktɪŋ ˈlaɪnz ɜr ˈfɪɡjɜrz/