Bay Kondo, şirketindeki en çalışkandır.
- Mr Kondo is the most hardworking in his company.
Tom sınıftaki herhangi bir öğrenciden daha çalışkandır.
- Tom is more hardworking than any other student in his class.
Ağır iş için teşekkürler.
- Thanks for the hard work.
Tom çok çalışkan bir öğrencidir.
- Tom is a very hardworking student.
Tom çok çalışkan değil.
- Tom isn't very hardworking.
Sıkı çalışma başarının önemli bir faktörüdür.
- Hard work is an essential element of success.
Ebeveynler çocuklarını dürüstlük ve sıkı çalışmanın önemi üzerine etkilemeye çalışıyorlar.
- Parents try to impress upon their children the importance of honesty and hard work.
Çinliler çok çalışkan bir halktır.
- The Chinese are a hard-working people.
Mary çok çalışkan bir kadın.
- Mary is a very hard-working woman.
Çinliler çok çalışkan bir halktır.
- The Chinese are a hard-working people.
Sanırım Tom çalışkan.
- I think Tom is hard-working.
... I'm very, very disciplined and hard-working. ...
... in access to higher education and the help every hard working kid go to ...