İngilizce - Türkçe
hört auf teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- leaves
- yaprak
Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.
-All the leaves on the tree turned yellow.
Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
-The garden was covered with fallen leaves.
- leaves
- tütün yaprağı
- leaves
- çay yaprağı
- leaves
- leave bırak
- leaves
- {i} yapraklar
Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
-The garden was covered with fallen leaves.
Bahçedeki ağaçların yaprakları tamamen kızardı.
-The leaves of the trees in the garden have turned completely red.
- leaves
- {f} ayrıl
Bu şehirden ayrılmadan önce, O bizi görmeye gelecek.
-He'll come to see us before he leaves this city.
Mary önce makyaj yapmadan asla evden ayrılmaz.
-Mary never leaves her house without first putting on makeup.
- stops
- durur
O otobüs evimin önünde durur.
-That bus stops in front of my house.
Otobüs evimin önünde durur.
-The bus stops in front of my house.
- leaves
- i., çoğ., bak. leaf
İlgili Terimler
Almanca - İngilizce
hört auf teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- stops
- ceases
- leaves
- Beim Geld hört die Freundschaft auf.
- Friendship ends where business begins
- Da hört sich alles auf!
- That beats everything!
- Hört Ihr jetzt auf zu streiten?
- Will you stop arguing/quarrelling with each other?
- Hört sofort mit dem Gerangel auf!
- Knock off your fighting right now!
- Mit Kleinem fängt man an, mit Großem hört man auf.
- He that will steal a pin, will steal a better thing
- Mit Kleinem fängt man an, mit Großem hört man auf.
- He that will steal an egg, will steal an ox
- Sie hört auf den schönen Namen Anna Gottbehüt.
- She rejoices in the name of Anna Godforbid