Almanca - Türkçe
großvater teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı
- [der] büyükbaba
- dedek
- Grossvater
- e {'gro: sfa: tır} r büyükbaba
- Grossvater
- e r. 'gro: sfa: tır büyükbaba
- diese schuhe stammen noch von meinem großvater
- Bu ayakkabı dedem eskiden
İlgili Terimler
İngilizce - Türkçe
großvater teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- granddad
- dede
- granddad
- büyük baba
- granddaddy
- büyük baba
- grandfather
- büyükbaba
Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.
-Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.
O hikayeyi bana anlatan büyükbabamdı.
-It was my grandfather that told me that story.
- granddad
- {i} büyükbaba
- granddad
- i., k.dili. dede, büyükbaba
- granddaddy
- en eski; en büyük
- grandfather
- {i} dede
Dedem masasında sık sık okur ve çalışırdı.
-My grandfather would often read and study at this desk.
Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor.
-Because of his age, my grandfather doesn't hear well.
- grandsire
- {i} ihtiyar adam
- grandsire
- {i} dede
İlgili Terimler
Almanca - İngilizce
großvater teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- grandfather
- granddad
- grandsire
- granddaddy
- Großväter
- grandfathers
Tom has a beard just like his father, grandfathers and brothers do.
-Tom trägt ebenso wie sein Vater, seine Großväter und seine Brüder einen Bart.
Both his grandfathers are dead.
-Seine beiden Großväter sind tot.
- Diese Schuhe stammen noch von meinem Großvater.
- These shoes used to be my grandfather's
- Opi (Großvater)
- gramp
- Opi (Großvater)
- grandpa
- Opi (Großvater)
- granddad
- mein Großvater mütterlicherseits
- my grandfather on my mother's side