geröstet

listen to the pronunciation of geröstet
Almanca - Türkçe
közlemek
közleme
közlenmiş
kavurmalı
közde
kavruk
kavrulmuş
İngilizce - Türkçe

geröstet teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

roasted
{s} kavrulmuş

Mary salatasının içine biraz kavrulmuş ceviz koydu. - Mary put some roasted pecans into her salad.

Bizim lezzetli kahvemiz taze kavrulmuş kahve çekirdeklerinden yapılır. - Our delicious coffee is made from freshly roasted coffee beans.

roasted
(Gıda) söğülme
roasted
(Gıda) kızartma
roasted
közlenmiş
roasted
(Gıda) közleme
roasted
(Gıda) kızartılmış

Kenya'da, kızartılmış termitler Ugali ile birlikte yenir. - In Kenya, roasted termites are eaten with Ugali.

roasted
kavrulmak
roasted
{f} kızart

Tom hatmisini ateşte kızarttı. - Tom roasted his marshmallow over the fire.

Tom ve arkadaşları kamp ateşinin etrafında oturdu ve hatmileri kızarttı. - Tom and his friends sat around the campfire and roasted marshmallows.

roasted
kızarmış
roasted
{s} fırınlanmış
roasted
{s} kavrulmuş (kahve)
Almanca - İngilizce
retted
toasted
torrefied
calcined
roasted