genitalia; a penis or vagina

listen to the pronunciation of genitalia; a penis or vagina
İngilizce - Türkçe

genitalia; a penis or vagina teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sex
seks

Kim genç ve seksi görünmek istemez ki? - Who doesn't want to look young and sexy?

Sizce ben seksi miyim? - Do you think I'm sexy?

sex
cinsiyet

Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi. - Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.

Cinsiyetini değiştiremezsin. - You can't change your sexuality.

sex
{s} cinsel

İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler. - Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.

Doktorum bana cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyona yakalandığımı söyledi. - My doctor told me that I had contracted a sexually transmitted infection.

sex
cinsellik
sex
cinsel ilişki

Artık cinsel ilişkiye girmiyoruz. - We don't have sex anymore.

Mary'nin Tom'la olan ilk cinsel ilişkisinde kanama olmadı. - Mary did not bleed in her first sexual intercourse with Tom.

sex
cinsliksiz
sex
{s} cinsel istek uyandıran
sex
{f} cinsiyetini belirlemek
sex
seksapel
sex
cinslik
sex
önek alt
sex
cinsiyetsiz
sex
(isim) seks, cinsellik, cinsel ilişki, cinsiyet, cins
sex
sexless eşeysiz
sex
(Tıp) Cinsiyet, cinsiyet, cinslik, erkeklik veya dişilik
İngilizce - İngilizce
sex