formül

listen to the pronunciation of formül
Türkçe - İngilizce
Türkçe - Türkçe
Kalıplaşmış, basmakalıp anlatım
Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek
Bir veya birçok niceliğe bağlı bulunan bir niceliğin hesaplanmasına yarayan cebirsel anlatım
Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek: "Cevap formülü son derece basit idi."- F. R. Atay. Çıkar yol, tutulan yol, yöntem: "Her yerde yapılabilen bir şey, yalnız formülleri, şekilleri değişir."- A. Gündüz
Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı
Birleşik bir cismin birleşimine giren maddeleri ve bunların o birleşik maddedeki oranlarını gösteren kısaltma takımı
Çıkar yol, tutulan yol, yöntem
cebirsel formül
Cebirsel deyim