for a while

listen to the pronunciation of for a while
İngilizce - Türkçe
bir süre

Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı. - For a while she did nothing but stare at me.

Soruyu bir süre düşünüp taşındı. - She pondered the question for a while.

kısa bir süre

Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum. - I want to leave these packages for a while.

kısa süreliğine
bir süredir

Bir süredir Tom'u görmedim. - I haven't seen Tom for a while.

Erkek kardeşi bir süredir kayıp. - His brother has been missing for a while now.

Bir süre için, bir süreliğine
bir süre için

Bence bir süre için güvenliyiz. - I think we're safe for a while.

Bir süre için gitmiş olabilirim. - I might be gone for a while.

İngilizce - İngilizce
for some time, during a certain period of time
for a short time; "sit down and stay awhile"; "they settled awhile in Virginia before moving West"; "the baby was quiet for a while"
for a while

    Türkçe nasıl söylenir

    fôr ı hwayl

    Telaffuz

    /ˈfôr ə ˈhwīl/ /ˈfɔːr ə ˈhwaɪl/

    Videolar

    ... MARVIN CHOW: And then obviously, while preparing to ...
    ... LARRY PAGE: It was actually a while ago I asked for the ...