faturalar

listen to the pronunciation of faturalar
Türkçe - İngilizce
invoices
bills

All American bills are similar in color. - Bütün Amerikan faturaları renk olarak benzerdir.

Many people worry about paying their bills. - Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.

fatura
bill

Many people worry about paying their bills. - Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.

Hey! Scott! Pay my bill! - Hey! Scott! Faturamı öde!

fatura
invoice

Sami has thirty days to pay the invoice. - Faturayı ödemek için Sami'nin otuz günü var.

Mary hasn't paid the invoice yet. - Mary henüz faturayı ödemedi.

fatura
billing

He gave us an explanation about the new billing system. - O bize yeni bir faturalama sistemi hakkında bir açıklama yaptı.

fatura
(Ticaret) score
fatura
receipt

Can I have a receipt, please? - Fatura alabilir miyim, lütfen?

I keep all my telephone receipts in this box. - Tüm telefon faturalarımı bu kutuda saklıyorum.

fatura
(Ticaret) check
fatura
rebate
fatura
(Kanun) voucher
fatura
(Askeri,Ticaret) bill of parcels
fatura
rabbet
fatura
bill of sale
fatura
ınvoice

Mary hasn't paid the invoice yet. - Mary henüz faturayı ödemedi.

Sami has thirty days to pay the invoice. - Faturayı ödemek için Sami'nin otuz günü var.

fatura
note
fatura
invoice, receipt, bill; rabbet
Türkçe - Türkçe

faturalar teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Fatura
(Hukuk) FAKTURA
fatura
Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası: "O hengâmede, lokantanın faturası da ödenmemiş tabii..."- Ç. Altan
fatura
Satılan bir malın cinsini, miktarını ve fiyatını bildirmek için satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası