Senin bok inatçılığın insanları hasta ediyor.
 - Your crap stubbornness makes people sick.
Sami bir bok yığınından ibaretti.
 - Sami was just a bunch of crap.
Pislik! Onun tuzağına düştüm!
 - Crap! I fell for his trap!
Bütün bu saçmalık da ne?
 - What's all this crap?
Her şeyin yüzde doksanı saçmalık.
 - Ninety percent of everything is crap.
Şu zırvayı keser misin? Oyun ve eğlence için havamda değilim.
 - Would you cut that crap out? I'm not in the mood for fun and games.
Aw, crap, I have to start over again from the beginning of the level.